Tarihçe | |
Kuruluş ve Tarihçe | |
TMMOB Mimarlar Odası, 1954 yılında özel bir kanunla kurulmuş, mimarlık mesleğinin uygulanması ile ilgili kuralların belirlenmesiyle görevli ve zorunlu üyeliğe dayanan, kamu ve toplum yararına çalışan Anayasal bir meslek kuruluşudur. Kurulduğundan bu yana, mesleğimizin ve meslektaşımızın sorunlarının, ülkemizin, kentlerimizin imar süreciyle doğrudan bağı nedeniyle, kentleşme sorunlarını dikkatli biçimde izlemekte, gerektiğinde müdahale etmektedir. Mimarlar Odası 57 yıllık birikimi ile özgün bir yapıya sahiptir. 1950'lerde kurucu bir meslek Odası niteliğinde iken, 1960'larda o günlerin toplumcu dinamiğinden etkilenmiş, 1970'lerde toplumcu bir nitelik kazanmıştır. Bu birikim,1980'lerde yaşanan kesintiye rağmen, kamu ve toplum yararına yapılan kentsel mücadelede önemli bir rol üstlenmesine neden olmuş ve yeniden örgütlenme süreci başlatılmıştır. 1990'larda bu sürecin doğal bir sonucu olarak bir meslek kuruluşu olma yönünde önemli atılımlar yapılmış, 1999 -2002 arasında yaşanan fiziki ve ekonomik depremlerin yarattığı olumsuzluklara rağmen, 2000'lerin başlarında örgütlenmede yeni bir aşamaya geçilmiştir. 2005 yılında ise bu 50 yıllık birikim, UIA 2005 İstanbul Dünya Mimarlık Kongresi organizasyonu ile uluslararası boyutlar kazanmış ve uluslararası anlamda kurumsal yetkinliğimiz kanıtlanmıştır. Mimarlar Odası’nın görevi her geçen gün artmaktadır. Mimarlık eğitiminden, sürekli mesleki gelişime, mesleki yeterliliklerin belirlenmesinden, uluslararası denklik arayışlarına kadar gündemde olan gelişmeler, ilgili kurumlarla birlikte değerlendirilmekte, meslek ortamının yeniden yapılanması çalışmaları sürdürülmektedir. Mimarlar Odası, toplum hizmetinde bir meslek örgütü olarak mimarların haklarını koruma ve kollamanın yanısıra, toplumun sağlıklı bir yaşam çevresine kavuşmasını ilke edinmiştir. Bu dönem de aynı anlayış içerisinde çalışmalar devam etmektedir. KURULUŞ VE TARİHÇE Türkiye’deki mimarların örgütlenmesi Osmanlı döneminde başlamıştır. O dönemdeki adı Hassa Mimarlar Ocağı (saraya bağlı mimarlar) olan ilk örgütün görevi, devlete ait bütün yeni yapıların tasarımlarını hazırlamak, keşfini çıkarmak, inşaatlarını yürütmek, eski yapılarının onarımlarını yaptırmak gibi tüm teknik hizmetleri kapsardı. İstanbul dışında ocağa bağlı olarak çalışan Eyalet Mimarları bulunurdu. ÖNCÜ OKULLAR İLK DERNEKLER 1909 yılında ağırlıklı olarak Sanayi-i Nefise Mektebi mezunları tarafından kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti ise, 9 Mart 1927’de mimarlık, resim, heykel ve süsleme bölümlerini de kapsayacak şekilde Güzel Sanatlar Birliği adı ile yeniden örgütlendi ve böylece İstanbullu mimarlar Güzel Sanatlar Birliği Mimari Şubesi çatısı altında toplandılar. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla mimarlar kendi bağımsız örgütlerine kavuşmak istediler. 18 Şubat 1927’de Ankara’da mimarların ilk ve Oda kurulana kadar tek bağımsız örgütü Türk Mimarlar Cemiyeti kuruldu. Bağımsızlık mücadelesi sonunda ilan edilen Cumhuriyetin ve Cumhuriyet mimarlığının kuruluş ve kurumlaşması iç içe ve özdeş olmuştur. 1934 yılında Türk Mimarlar Cemiyeti yöneticileri ile İstanbul ve İzmirli mimarların temsilcileri biraraya gelerek örgütün tüm ülkeyi kapsayacak şekilde çok şubeli bir hale getirilmesini ve adının Türk Yüksek Mimarlar Birliği olarak değiştirilmesini kararlaştırdılar. Uluslararası Mimarlar Birliği’nin (UIA) 1948’de Lozan’da yapılan ilk kongresine de katıldılar ve bu örgütün kurucu üyelerinden biri oldular. (1956’da Mimarlar Odası bu görevi Türk Yüksek Mimarlar Birliği’nden devir aldı.) Mimarlar, yaklaşık 25 yıl süren ve mühendislerle birlikte yürüttükleri mücadeleleriyle 27 Ocak 1954’te, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu’nun yasalaşmasını sağladılar. Böylece yetki ve olanaklarının büyük bir kısmını Mimarlar Odası’na devreden Türk Yüksek Mimarlar Birliği’nin İstanbul ve İzmir Şubeleri kapandı. Birlik, çalışmalarını halen Ankara’da Mimarlar Derneği 1927 adı ile sürdürmektedir. İLK GENEL KURUL ve ÖRGÜTLENME 2011 yılı itibariyle Mimarlar Odası 26 Şube ve 85 Temsilciliği ile faaliyetlerini sürdürmektedir.
|