MART 2025
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 |
 
    Basın Açıklamaları
     
    Depremden Değil, Kendimizden Korkalım

    14 Mayıs 2003

    TMMOB Mimarlar Odası Merkez Danışma Kurulu 9, 10, 11 Mayıs 2003 günleri Bursa'da toplanmıştır. Mimarlık ve mimarlıkla ilgili ülke sorunlarının, imar uygulamalarıyla ilgili yasal düzenlemelerin ele alındığı toplantıda aşağıdaki bildirilerin oybirliği ile kamuoyuna duyurulmasına karar verilmiştir.

    TMMOB Mimarlar Odası Merkez Danışma Kurulu Bildirileri
    I
    DEPREMDEN DE?İL, KENDİMİZDEN KORKALIM
    Her deprem yaşayışımızda, bu ülkenin zaten yoksul, zaten umarsız, zaten hayattan beklentileri nesillerini sürdürebilmekten ibaret kalmış insanları ağıt yakar. Ağıt yakan bu insanların ister istemez içinde bulundukları ve hatta güçlükle sürdürebildikleri o yoksul hayatlarını dahi fazla bularak onları tehdit eden çirkin, sağlıksız çevrelerin ve yapıların niye çirkin, niye sağlıksız ve niye depreme dayanıksız olduğunu, zavallı insanlarımızın niçin ağıt yakmaya mecbur kaldıklarını, birbirimize sorarız. Birbirimizi suçlarız. Daha önce yaşanmış olan bir çok depremde olduğu gibi, bu depremde de neden en çok kamu yapılarının yıkıldığını sorarız birbirimize. Hırsızlık yapan müteahhidi, mesleğini gerektiği gibi uygulamayan mimarı ve mühendisi, denetimini hakkını vererek yapmayan kamu görevlisini, kalitesiz çimento üretenleri, hurdadan inşaat demiri çeken imalathaneleri suçlarız. Kendimizi aklarız. Her depremden sonra birilerini suçlar, birilerinin yakasına yapışır, vicdanımızı rahatlatırız. Sonra da yakaladıklarımızı bırakırız. Günler geçtikçe küllenir acılar. Unuturuz. Oysa çirkin, sağlıksız, işlemeyen kentsel çevrelerin sağlıksız, depreme dayanıksız yapılarında yaşam sürmektedir: Plansızlığın, çarpıklığın, hırsızlığın, rüşvetin, ahlaksızlığın, kuralsızlığın, yağmanın, imar aflarıyla, yoğunluk artışlarıyla, mevzi imar planları ve özel imar durumlarıyla, encümen kararlarıyla, kanun hükmünde kararnameler ve genelgelerle, bakanlık onaylarıyla meşru kılındığı gündelik yaşamımıza bir de deprem fırtınasının girdiğini düşünür, üzülürüz.. Yoksulluğun, işsizliğin cenderesindeki kent parçalarında şimdi de deprem hayaleti kol geziyor! Oysa yukarıdaki paragraflar bizlerin ne zaman karşımıza çıkacağı belli olmayan bir deprem hayaletinden değil, yaşam biçimimizden korkmamız gerektiğini göstermiyor mu? Depremden değil, kendimizden korkmalıyız. Ahlaksızlığa son vermeli, imar düzenimizi sil baştan yeniden yazmalıyız. Mevcut yapılarımızı dikkatle gözden ve elden geçirmeli, onarılması gerekenleri onararak depreme dayanıklı hale getirmeli, yeni yapılacaklar için planlama, sanat ve teknik kurallarının titizlikle uygulandığından emin olmalıyız. TMMOB MİMARLAR ODASI 15 Mayıs 2003, Ankara

    Bu icerik 1143 defa görüntülenmiştir.