"İçinde yer aldığı bağlamın yapısal örüntüsünü bir mimari dile dönüştürmedeki başarısı, giderek geleneksel hale gelen ofis yapısı tipolojisine alternatif olabilecek bir kurguyu denemeye yönelik cesareti ve kentsel çevrenin gelişimine yönelik kaliteleri nedeniyle..."

Kentin en önemli iş merkezi aksı Büyükdere Caddesi'nin hemen yanıbaşında yer almasına ve çevre yollarına yakınlığına rağmen yıllarca atıl kalmış ve gün geçtikçe değerlenen Kâğıthane bölgesinin sermaye sahipleri için hiç de çekici sayılmayabilecek mevcut dokusunun, yatırımcıların beklentileri ve yönelimleri ile nasıl yüzleşeceği projenin temel sorunsalıdır. Bulunduğu yeri neredeyse hiçe sayan, mevcut sosyal doku ve yapısal örüntüyle ilişkisini her seferinde bir tür tabula rasa olarak tanımlayan genel geçer dönüşüm stratejileri ve bunların uzantısı sayılabilecek jenerik (generic) bir ofis kurgusundan ziyade, bir yandan sermayenin beklentilerine cevap verirken diğer yandan bulunduğu yerin yapı stoğunu bir tür mimari referans olarak dikkate alan ve bölgenin kamusal birikimini gözardı etmeden yapısallaşan bir ofis kurgusunun, salt mimari bir ideal olmaktan öte sermaye sahipleri için de anlamlı bir yatırım aracına dönüştürülmesi hedeflenmiştir. 8 x 8 metrelik rasyonel bir otopark gridinin üzerinde yükselen farklı geometrilerdeki ofis kitleleri, gerektiğinde bağımsız üniteler olarak, gerektiğinde farklı kotlardan sağlanan yatay bağlantılarla tek bir ofis bloğu olarak kullanılabilmektedirler.