MART 2025
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 |
 
    DAVALAR
     
    23.03.2012 tarih ve 28242 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik

    23.03.2012 tarih ve 28242 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik’in 11. maddesinin 1. fıkrasındaki “şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısıdır” ifadeleri, 11. maddesinin 2. fıkrasındaki“şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı” ifadeleri ile 12. maddesinin 2. fıkrasındaki “ihale yöntemi ile elde edilmesi durumunda” ifadelerinin öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açılmıştır.

    Dava konusu Yönetmeliğin 11/1 ve 2. fıkraları aşağıdaki gibidir.

    (1) Milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri koruma statüsü bulunan diğer alanlarda hazırlanacak her tür ve ölçekte planların müellifi, şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısıdır.

    (2) İlk kez yapılacak koruma amaçlı imar planları ile revizyon ve ilave koruma amaçlı imar planlarının müellifi şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı olup, planlama ekibinde alanın konumu, sit statüsü ve özellikleri göz önünde bulundurularak şehir plancısı ve peyzaj mimarı ile birlikte orman mühendisi, ziraat mühendisi, çevre mühendisi, mimar, harita-kadastro mühendisi, hidrolog, biyolog, zoolog, ekolog veya gerekli görülen diğer meslek gruplarından yeterli sayıda uzman görev alır.

    Dava konusu Yönetmeliğin amacı ve kapsamı “milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri koruma statüsü bulunan diğer alanlarda yapılacak planlar ile doğal sit alanlarında yapılacak koruma amaçlı imar planlarının hazırlanması, yapım esasları, gösterimi, onaylanması, uygulaması, denetimi ve bu planları hazırlayacak müelliflerin nitelikleri ile görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları belirlemek” olarak ifade edilmektedir.

    Yönetmeliğin 11/1. ve 2. fıkralarındaki “şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı” ifadeleri korunan alanlar ile ilgili plan müellifliğinde şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısının tek yetkili kılınması bir diğer ifade ile şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı yanında eş yetkili bir biçimde korunan alanlar ile ilgili en önemli meslek disiplini olan mimarlara yazılı şekilde yer verilmemesi, korunması gerekli bu alanlar ile ilgili plan müellifliğini şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı ile sınırlaması sebebi ile hukuka aykırıdır.

    Ayrıca, Doğal ve Tarihsel SİT’lerde de temel amaç, yine her türlü yapılaşmaya ait mimari karakterlerin, doğayla ve tarihsel olayların cereyan ettiği alanlarla “mimari uyum” içinde gerçekleşmesini sağlamaktır.

    Bu sit alanları için öngörülen koruma planlarında, “doğayla uyumlu mimari”, “doğal çevre verilerinden beslenen mimari yapılanma”, “doğal peyzajı gözetecek mimari doku” vb. tüm hedefler de mimarinin uzmanlık ve mesleki sorumluluk alanı içinde olmasına rağmen, mimarı müellif kabul etmeyen bir yasal düzenlemenin hukukun yanı sıra bilimle de ilgisi yoktur.

    Bu icerik 1218 defa görüntülenmiştir.