MART 2025
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 |
 
    Basın Açıklamaları
     
    BASIN AÇIKLAMASI: 2009 Dünya Mimarlık ve Habitat Günü’nde Tüm Toplumsal Kesimleri ve Mimarları Dayanışmaya ve Etkinliklerini Güçlendirmeye Çağırıyoruz!

    5 Ekim 2009

    Her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü kutlanan Dünya Mimarlık Günü ve Dünya Habitat Günü’nü bu yıl 5 Ekim’de kutluyoruz. Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) 2009 yılı Dünya Mimarlık Günü’nün ana konusunu “Küresel Kriz Karşısında Mimarların Gücü” olarak saptadı. Bu yılın Habitat Günü’nün ana konusunu da Birleşmiş Milletler “Kentsel Geleceğimizi Planlamak” olarak belirledi. Birbiri ile bağlantılı bu iki konu nedeniyle TMMOB Mimarlar Odası olarak aşağıdaki açıklamamızı basınımıza duyururuz.

    • Küresel kriz nedeniyle ekonomik, kentsel, çevresel sorunlar gün geçtikçe artmaktadır.
    • Yaşam çevremizin geleceği için kentsel katılımın, dayanışmanın ve meslek olarak mimarlığın toplumsal etkinliğinin önemi artmaktadır!

    2007’de başlayan 2009’da doruğa çıkan ekonomik krizin nedeni, anamalcılığın yalnızca para amaçlı politikalarıdır. Ancak ne yazık ki bu süreç olabildiğince yaygınlaşmakta, yapısal olarak her şeyi içine alarak, insanlığı çok yönlü bir çöküşe sürüklemektedir.

    İşte bu koşullarda; Birleşmiş Milletler Habitat Günü için belirlenen “Kentsel Geleceğimizi Planlamak” temasının açılımında; “hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerdeki kentler ve kasabaların 21. yüzyıl boyunca iklim değişikliği, kaynakların azalması, gıdaların kirlenmesi, nüfus büyümesi ve ekonomik istikrarsızlık gibi etkenlerin etkisi altında” kalacağı, bu etkenlerin, “önümüzdeki yüzyıl boyunca fiziksel ve sosyal olarak kentlere ve kasabaları yeniden şekil” vereceği, “gelişmekte olan ülkelerin çoğunda, bunlara ek olarak hızlı kentleşme, aşırı kalabalıklaşma, yoksulluk ve gecekondulaşma gibi olumsuz etkilerinin hissedilmeye” devam edeceği vurgulanmaktadır. Tüm bu gelişmelerin ışığında “kentsel gündemin artık hükümetler, yerel yönetimler ve sivil toplum için gittikçe yükselen bir öncelik haline geldiği” belirtilmektedir.

    Ancak; günümüzde dünyanın birçok yerinde uygulanan kentsel planlama çalışmalarında, “planlama sürecine insan topluluklarını ve ilgili tüm paydaşları katmanın öneminin farkında olmadıklarından, gelecekte kentleri bekleyen sorunlara karşılık vermek konusunda yetersiz” kalındığı, bu nedenle “insana ve çevreye daha duyarlı bir kentsel geleceği tartışmaya” açmak üzere bu temanın belirlendiği ifade edilmektedir.

    Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) de, 15-16 Şubat 2009 günlerinde Kosta Rika’nın San José kentinde gerçekleştirdiği Konsey Toplantısı’nda, yaşadığımız sürece ilişkin olarak “günümüz dünyası çevresel, iklimsel, mali ve toplumsal alanlarda eşzamanlı ve daha önce eşi görülmemiş bir krizle karşı karşıyadır ve bu kriz bizleri her sektörde çeşitli parametreleri yeniden gözden geçirerek yenilikçi çözümler üretmeye zorlamaktadır demektedir.

    Birleşmiş Milletler HABITAT ve UIA gibi uzmanlaşmış uluslararası kuruluşların; çok yönlü küresel krizle bağlantılı olarak açmaya çalıştığı bu tartışmalar; aslında yıllardır yapısal kriz ve gelecek bağlamında gündemde olan “kentsel yönetim ve planlama” ve “mimarlık” krizlerinin de yeniden masaya yatırılması anlamına gelmektedir.

    TMMOB Mimarlar Odası; kendi gündeminde “ülke ve kent yönetiminin demokratikleşmesi, katılımcı demokrasi, kentsel katılım, kamu ve toplum yararı, toplum ve mimarlık, planlama ve mimarlık politikası, mesleki özerklik, etik-kimlik, afetler, iklim değişikliği, ekoloji vb.” boyutlarıyla yer alan bu tartışmaların dünya ölçeğinde bugün için yeniden ele alınması sürecinde, iki temel vurguyu yaparak tartışmaları sürdürmek istemektedir:

    1. Günümüzdeki ekonomik kriz, neo-liberalizmin ideolojik varsayımlarını çürütmüştür. Yapısal kriz koşulları devam etmekte, belirsizlikler ve karmaşa artmaktadır.
    2. Bu süreçte, her alanda olduğu gibi giderek kendi değerlerinden uzaklaş(tırıl)an planlama ve mimarlık alanlarının, bütün alanlar gibi yaşadığımız krizleri sorgulayarak kendi gücünü ve değerlerini yeniden ortaya koyması gerekmektedir.

    UIA, “Küresel Kriz Karşısında Mimarların Gücü” teması bağlamında mimarları; mimarlık mesleğinin doğası gereği sahip oldukları teknik, kültürel, ekonomik ve toplumsal yeteneklerinden dolayı, küresel krizin yaşandığı bu dönemdedaha fazla sorumluluk almaya çağırmaktadır. Tasarımdan uygulamaya, bakım ve onarımdan geri dönüşüme kadar günlük çalışmalarının her aşamasında “bireysel, toplumsal ve kolektif kararlar alan” mimarın olumlu sonuçlar almasının, bu aşamaların her birine verdiği enerjiye ve diğer ortaklarıyla ilişkilerine bağlı olduğunu vurgulamaktadır.

    UIA’nın bu önemli çağrısıyla bağlantılı olarak; ülkemiz koşullarında çalışan mimarların, genel olarak yaşadığı mesleki nitelik açısından “işlevsizlik” sorununun yanında; “sistemin krizini fırsata çevirme” sürecinde, özellikle mühendislik-mimarlık alanında “işsizlik tehdidi altında çalışma koşulları” daha pekişmektedir. Özellikle hızla ücretlileşen genç teknik elemanların, işini yapmaktan çok işsiz kalmamak için meslekleri ve kimlikleri pahasına mücadele verdiğini görüyoruz.

    Kamuda çalışan teknik elemanların, giderek dağıtılan, özelleştirilen kamu yönetim ve istihdam anlayışıyla nasıl da işlevsizleştiğini “Karadeniz, Trakya ve İstanbul sellerinde” oldukça net bir biçimde görmekteyiz. Aynı biçimde mimar ya da teknik elemandan çok “işletmeci-pazarlamacı” kimliği giderek bütün sektörel alanlarda öne çıkmaktadır...

    Bir yandan, eğitim sisteminden kaynaklanan kriz, işsizliği geciktirme mekanizması olarak kullanılan hızlı okullaşma ve kontenjan artırımı, kadro yetersizliği içinde hızla ticarileşen üniversiteler, paralı okul kontenjanlarındaki hızlı artış; diğer yandan ciddi bir dünya krizi ve bağlantılı mesleki kriz…

    Bütün bu süreç giderek mimarlık alanının içinin boşaltılması anlamına gelmektedir. Bir zamanlar üretici niteliği öne çıkaran ekonomik-toplumsal koşullarda el üstünde tutulan “mimar”, tüketime endeksli günümüzde statüsünü ve kimliğini hızla yitirmeye başlamıştır…

    TMMOB Mimarlar Odası; toplumsal sorunlardan bağımsız olmayan kendi sorunlarımıza ve kimliğimize birlikte sahip çıkarak, bütün olumsuz gelişmelere karşı mesleki ve toplumsal dayanışmayı esas alarak “iş”li ve “işlev”li bir gelecek oluşturabileceğimizi vurgulamaktadır.

    BM HABITAT’ın Dünya Habitat Günü dolayısıyla masaya yatırdığı dünyanın tüm sorunları (göç, barınma, yoksulluk, kentleşme, afetler, küresel iklim değişikliği vb.) bizlere ne kadar ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır. Bağlantılı olarak UIA, Dünya Mimarlık Günü dolayısıyla; küresel kriz karşısında mimarları yeni çözüm arayışına çağırmaktadır.

    “Mimarlar Odası Toplum Hizmetinde” temel söylemiyle “Mimarlığın Toplum Hizmetinde Olacağı” bir ülke ve dünya için mücadelesini sürdüren TMMOB Mimarlar Odası; Dünya Mimarlık ve Habitat Günü dolayısıyla, içinde bulunduğumuz çok yönlü krizler ortamında “küresel krizlerle artan ekonomik, kentsel ve çevresel sorunlar karşısında; yaşam çevrelerimizin geleceği için kentsel katılım ve dayanışmanın ve mimarlığın mesleki ve toplumsal etkinliğinin öneminin artığını” vurgulamakta; tüm toplumsal kesimleri ve mimarları dayanışmayı ve etkinliklerini güçlendirmeye çağırmaktadır.

    Bu icerik 1069 defa görüntülenmiştir.