Dünyanın gözü önünde yıllardır Filistin topraklarında yaşayan insanların İsrail tarafından yokedilmesi için, sistematik olarak baskı ve katliam gerçekleştirilmektedir. Buna karşın hiçbir önlem alınmamakta ve bu devlet Ortadoğu’da çıkar hesapları yapan küresel güçler tarafından bölge coğrafyası üzerinde bir tehdit aracı olarak kullanılmaktadır.
İnsanlığın seyirci kaldığı bu koşullarda her türlü aymazlık içerisinde olan İsrail, Filistin halkını tam bir ablukaya almış ve böylece açlığa ve ölüme mahkum etmiştir. Yaşanmakta olan Filistin dramı, bu ortamda korkunç bir trajediye dönüşmüştür.
Önce Afganistan, sonra Irak işgali ile milyonlarca insanın ölümünden ve bunun birkaç katından fazla insanın yaralanmasından sorumlu olan başta ABD olmak üzere küresel güç merkezleri, Filistin üzerindeki bu kuşatma karşısında kayıtsız kalmışlardır. Nitekim kanlı bir geçmişe sahip olan Ortadoğu’nun bu şımarık devletinin korunmasından yana tavır aldılar ve daha da cüretkar davranmasına neden oldular. Böylece, bölgedeki uluslararası hukuka aykırı davranışları ve insanlıkdışı saldırıları ödüllendirmiş oldular.
Bu koşullarda, 30 farklı ülkeden katılan Barış Gönüllüleri, Filistin halkına insani yardım için seferber olmuştur. Sadece insani nedenlerle bile desteklenmesi ve saygı duyulması gereken bu çaba karşısında İsrail tehditler savurmuş, uluslararası sularda yardım malzemeleri ve Barış Gönüllüleri’nin bulunduğu gemilere silahlı saldırıda bulunmuş ve bir katliam gerçekleştirilmiştir. Bu saldırı ile açıkça hukuk ve uygarlık değerleri yerlebir edilmiştir.
İnsanlığa, kardeşliğe, barışa ve Filistin’e yönelik bu katliamı kınıyoruz…
Bugün, bu katliam nedeniyle insanlık yeni bir sınavla karşı karşıyadır. Ya bu katliamı yapanlar cezalandırılacak ya da geçmişte olduğu gibi süreç geçiştirilerek yine bu zalimlik ödüllendirilmiş olacaktır.
Bizler bu katliamın sorumluların uluslararası hukuka uygun olarak mutlaka cezalandırılmasından yanayız. Buna paralel olarak, Filistin halkı üzerindeki ablukanın bir an önce kaldırılması sağlanmalıdır. Bölgede esen şoven ve ilkel politikaların yelkenine rüzgar taşıyacak davranışlara asla pirim verilmemelidir. Siyasal iktidar bu katliamı propaganda aracı, toplumsal muhalefeti sindirme ve Türkiye’deki siyaseti tanzim aracı olarak kullanmaktan kaçınmalıdır. Filistin halkı üzerinden siyaset yapmanın bölgedeki sorunları çözmeyeceği ve uzun vadede daha büyük sorunlara neden olabileceği bilinmelidir. Bu kapsamda kimi yurttaşlarımızı tedirgin edebilecek ve toplumsal barışı ortadan kaldırabilecek davranışlar karşısında daha dikkatli olmak durumundayız.
Gelinen noktada, bölgede “kardeşlik ve barış”ın egemen kılınması için tüm kesimlerin çaba göstermesi yaşamsal önem taşımaktadır. Aksi takdirde, bölgede “kardeşlik ve barış” değil, “sömürgecilik ve savaş” kazanmış olacaktır.
Bizler, Mimarlar Odası olarak, insanlıkdışı bu korkunç trajedinin durdurulması için barıştan yana olan tüm kesimleri dayanışma içinde olmaya ve birlikte çaba göstermeye çağırıyoruz…
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
MİMARLAR ODASI Merkez Yönetim Kurulu
Bu icerik 1218 defa görüntülenmiştir.