5 Şubat 2021
Bugün Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlar ne yazık ki, ülkenin dramatik resmini çizmektedir.
Boğaziçi Üniversitesi’ne Rektör atamasıyla başlayan süreç, sadece o üniversiteye değil, tüm ülkeye ait büyük bir sorunu gözler önüne sermektedir. Konu, anti-demokratik yöntemlerle yapılan bir atamanın ötesinde değerlendirilmelidir. Sorunun temelinde, ülkemizde bilime, uzmanlıklara, akılcı yönetim anlayışına ve liyakate verilen değerin kabul edilemez durumu yatmaktadır.
Üniversiteler, bilimsel araştırmalarla bilgi üretiminin yapıldığı, özgür düşüncenin geliştirildiği merkezler olarak sağlıklı, esenlikli ortak geleceğimiz açısından can damarı niteliğindeki kurumlardır. Kültür, bilim, sanat alanlarında yaşanan tüm gelişmeler çağdaş ve özerk üniversitelerden beslenerek toplumsal gelişmelerini sağlar ve geleceğe yön verecek birikimleri oluştururlar.
Boğaziçi Üniversitesi’ne Rektör atanması süreci bu anlamda sembolik olarak karşımıza çıkmakta, taşıdığı anlamlı direnme süreciyle tarihe ışık tutmaktadır. Bilime, bilimin üretim kurum ve ortamlarına inanan, saygı duyan yönetimlerin, bu kurum ve ortamları desteklemeleri toplumların da gelişmelerinin ve yaşam kalitelerinin güvencesidir.
Bu nedenle, bugün Boğaziçi Üniversitesi’nde, yarın herhangi başka bir kurumda anti-demokratik, otoriter yaklaşımla özgür ve demokratik düşünceye vurulacak darbeler, ortak geleceğimize, aydınlık yarınlarımıza ve hepsinden önce evrensel bilimsel ölçütlere getirilen doğrudan tehditlerdir. Ne yazık ki bu gerçeği görmeyen otoriter anlayış, Üniversitelerimizde kan kaybıyla, bugün olduğu gibi üzücü istifalarla, parlak beyinlerimizin yabancı ülkelere göçüyle, değerli uzmanlarımızın yıldırılmasıyla sonuçlanacak ve uzun vadede toplumun ve ülkenin çıkarlarıyla, umutları ve beklentileriyle ters düşecektir.
Siyasallaşmaya yenik düşen bir anlayışla, bilime, aydınlanmaya inanmayan yönetimlerin ve onların uygulamalarının meslek alanımızda da yaşamsal sorunlara neden olduğunun altını bir kez daha çizmek isteriz.
TMMOB Mimarlar Odası olarak üniversitelerimizde bilimsel özgürlüklerin, özerk ve demokratik yönetim anlayışının kısıtlanmasının kamu ve toplum yararı düşüncesi ile bağdaşmadığını, çağdaş, uygar geleceğimize gidecek yolun gerçekleri örtmek yerine desteklemekten geçtiğini yüksek sesle hatırlatmak isteriz.
Ülkemize olan sevgi ve bağlılığımız gereği susmuyor bu gerçeği kamuoyumuzla saygıyla paylaşıyoruz.
TMMOB MİMARLAR ODASI
(Fotoğraf Kaynak: Gökçe Atik)
Bu icerik 341 defa görüntülenmiştir.
|