
ACE (Avrupa Mimarlar Konseyi) bünyesindeki Eğitim Grubu (WGE); çalışmalarında mesleğin eğitim ve uygulama alanlarının ilişkisini güçlendirmek ve karşılıklı iletişimi sağlamak amacıyla EAAE (Avrupa Mimarlık Eğitimi Birliği) ile 29 Ocak 2010 tarihinde ortak bir atölye çalışması düzenledi. Fransa’nın Paris kentinde, Belleville Yüksek Mimarlık Okulunda (Ecole Nationale Superieure d'Architecture de Paris, Belleville) gerçekleştirilen toplantının amacı genel bir deyişle, meslek alanındaki gelişmeler karşısında eğitimde ve pratikte yapılacak yeni düzenlemeler ve öneriler konusunda ortak bir tavır oluşturabilmek, konuları her iki alanın bakışlarıyla birlikte değerlendirebilmek ve işbirliği geliştirmekti.

Toplantıya EAAE başkanının (F. Nordemann, Fransa) ve ACE başkanının (S. Harrington, İrlanda) yanı sıra, ACE ve EAAE üyelikleri bulunan farklı ülke ve okullardan 30 kişilik bir grup katılmıştı. Atölye çalışması formatındaki çalışmada bir “beyin fırtınası” oluşturmak, katılımcıları sıra dışı yaklaşımlarla düşünmeye davet ederek farklı görüşleri gündeme getirebilmek hedefleniyordu.
Öncelikle günümüzde gelişen uluslararası hareketlilik, küresel bakışlar, ortak sorun ve hedefler karşısında, meslek eğitimi ve pratiğinde yaşananların değerlendirilmesi yapıldı. Dile getirilen sorunlar ve karmaşık süreç karşısında, eğitim (EAAE) ve pratik + mesleki yeterlik (ACE) alanlarında amaçlanan işbirliğinin önemi ve sürdürülmesi gereği katılımcılar tarafından sıklıkla yinelendi. Günümüzde mimarlığın yeni tanımı, çok yönlü (çevresel, sosyal, kültürel vb) stratejileri kapsamında teorinin ve uygulamanın yakın teması ve bütünlüğü önemli bir araç olarak değerlendirildi. Belleville Mimarlık Okulunda gerçekleştirilen toplantı bu nedenle, eğitim ya da meslek pratiğinin sorunlarını, birbirlerinden yalıtılmış olarak ele alarak çözüm üretmek yerine, karşılıklı etkileşimleri içerisinde geliştirilmesi beklenenlere odaklanıyordu. Bu bağlamda eğitimin ve pratiğin küresel boyuttaki vizyonundan söz ediliyordu.
Sözü edilen konular çerçevesinde ortak bir tartışma açıldı ve farklı bakış noktalarından ve deneyimlerden gelen görüşler ortaya atıldı. Mimarın mesleki yeterlilikler tanımlaması çerçevesinde yürütülen çalışmalar, meslek yetkisi verilmesi, buna bağlı eğitim süreci ve süresi konularında bugün gelinen nokta ve yaşanan sorunlar hakkında katılımcılar kısa bilgilendirmeler yaptılar. Genel bir saptama, yaklaşım, Bologna Şartı’nda da belirtilen bütüncül ve disiplinlerarası anlayışın, toplumsal sorumluluk ilkesinin içeriğe yönelik yeni düzenleme ve revizyonlarla desteklenmesi yönündeydi. Bu konuda şu an birçok AB üyesi ülke temsilcisi, eğitimle pratik arasındaki kopukluklara dikkat çekti. Mimarın formasyonunda zamana bağlı olarak gelişen/gelişecek sürekli dinamiklerden söz açıldı. Bir taraftan eğitimde mesleki yeteneğini geliştirirken kendisine aktarılması gereken bilgi alanları, yaklaşım, yöntem ve araçlar vurgulanırken, diğer taraftan yeni koşullar karşısında iş yapma potansiyeli, rekabet konularında farklı görüşler tartışmaya açıldı. Mimar ünvanı verilmesi sürecinde, yaşanan farklı uygulamalar ile yetkinin gerek içeriğe ilişkin gerekse süre açısından değerlendirilmesi farklı boyutlarıyla gündeme geldi.
Eğitim ve meslek pratiği alanında dile getirilen ortak sorunlar karşısında geliştirilmesi gereken yaklaşım konusunda vurgulanan noktalar şunlar oldu:
- Eğitim alanıyla meslek pratiğinin bütünlüğü ve karşılıklı ilişkisinin sürekli kılınması
- Meslek pratiğinin bir tür “okul” olarak algılanması
- Meslek yaşamında eğitimden pratiğe uzanan ve Sürekli Mesleki Gelişim ve Yaşam Boyu Öğrenim programlarıyla desteklenen süreklilik anlayışı
- Mimarın toplumdaki rolünün anlatılması ve eğitim kurumlarıyla desteklenmesi
- Mimarlığın başat ve güncel kavramlarının (sürdürülebilirlik, ekoloji, sosyal yararlılık, çok kültürlülük vb) toplumsal alanda tanıtılması ve yaygınlaştırılabilmesi
- Mimarın eğitimde ve meslek pratiğinde entelektüel ve felsefi bakışının ön planda tutulması, düşünsel sürdürülebilirlik anlayışının geliştirilmesi
- Eğitimde çeşitlilik ve çoğulculuk anlayışının gelişen hareketlilik karşısında desteklenmesi
- Geliştirilmesi gereken araçlar (iletişimsel ve uygulamaya dönük) konusunda yaratıcılık
- Araştırmanın ağırlık kazanması
- İşbirliği içinde eğitim (Joint Teaching) anlayışının yaygınlaştırılması
- “Değerler” bakışının eğitimde ele alınabilmesi
- Yöntem, vizyon ve yaklaşım belirlenirken tek yanlı değil, karşılıklı ilişkiler açısından, çok yönlü değerlendirme yapılması
Toplantıda ağırlık kazanan görüşler eğitim ve meslek pratiği alanlarında kaçınılmaz olan işbirliğinin sürdürülmesine ve örgütlenmesine işaret ediyordu. Gelecekte tasarım(cı)nın rolü, politik, söylemsel gücü açısından bu platformun önemi sıklıkla vurgulandı. İşbirliği konusunda EAAE ve ACE arasında sürdürülecek(eğitim ve uygulama) işbirliğine yönelik farklı yöntem ve araç önerilerinin katılımcılardan beklendiği de belirtildi.
Bu icerik 1246 defa görüntülenmiştir.