Meslek odası ile ODTÜ’nün çalışma ortaklığında buluşmasının önemine işaret edilerek yıllar önce Mimarlar Odası tarafından başlatılan “mimarlık ve eğitimi” sorunlarının ortak bir platformda ele alınması ve değerlendirilmesi girişimi, bugün dördüncüsü gerçekleşen Kurultayla, çalışmalarına davet ettiğimiz ve katkı koymaya çalıştığımız MOBBİG toplantılarıyla, kuruluşunu memnuniyetle karşıladığımız MİDEKON oluşumuyla yapılan ortak değerlendirmelerle sürmektedir. Bu işbirliklerine Mimarlar Odası olarak büyük önem verdik.
Mimarlık ve Eğitim Kurultaylarında başından beri çalışmalarını sürdüren 5 ana çalışma grubu bulunmaktadır. Bunların yanı sıra her dönemin gündemimize taşıdığı farklı temaların ele alınması, değerlendirilmesi ve bu tema çerçevesinde derinlemesine fikirlerin geliştirilmesi mümkün olabilmiştir. Toplam 9 tane çalışma grubu oluşturulmuştur. Kimi zaman çalışma gruplarımız alt çalışma grupları oluşturarak raporlar üretmişler ve tartışmaya sunmuşlardır. Kurultay programında yer alan çalışma gruplarını kısaca tanıtmak ve bu Kurultay’da ele alamadığımız bazı önemli konular şöyledir:
Mimarlık Ve Eğitim Kurultayı- IV Çalışma Grupları
- Mimarlık Lisans ve Lisansüstü Eğitimi
- Mimarlık Eğitimi Veri Tabanı
- Gelişen Tasarım Süreç ve Teknolojileri
- Kapsayıcı ve Katılımcı bir Tasarım /Araştırma Projesi Olarak Değişim
- Mimarlık Eğitiminde Staj Çalışma Grubu
- Meslek Pratiği ve Mesleğe Kabul Kurulu
- Toplum ve Mimarlık / Türkiye Mimarlık Politikası
- Mimarlık Eğitiminde Akreditasyon Kurulu (MİAK)
- Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi (SMGM)
- Mimarlık Hizmetlerinde Kalite Güvencesi
- AB ve GATS Sürecinde Meslek Uygulaması
- Kamuda Mimarlık Hizmetleri
Kurultay’ın ilk gününde yabancı konuklar davet edilerek, mesleğimizin dilinin evrenselliğini ve uluslararası etkileşimi diğer disiplinlere göre daha kolay yapabildiğimizi gösterdi. Türkiye Mimarlar Odası olarak, Uluslararası Mimarlar Birliği’nin ve Avrupa Mimarlar Konseyi’nin mesleğin daha iyi uygulanması için yapmaya çalıştığı düzenlemeleri yakından takip ediyor, uluslararası ortamlarda üretilen belgeleri, yapılan tartışmaları mimarlık ortamına aktarmaya, tartışmaların izlenmesini kolaylaştırmaya, sürece katkı yapmaya çalışıyoruz. Kurultayda “AB ve GATS Sürecinde Meslek Uygulamaları Çalışma Grubu”nun sunuşuyla bu gelişmeleri izleme ve değerlendirme fırsatı olmuştur.
Ana çalışma gruplarımızın birisi olan “Mimarlık Lisans ve Lisansüstü Çalışma Grubu” bu dönem farklı alanlarda çalışmalar sürdürmeyi ve sunuşlar gerçekleştirmeyi uygun görmüştür. Geçen 2 sene boyunca mimarlık eğitimi alanında sürdürülen tartışmaların özetleneceği, önerilerin geliştirileceği oturumun yanı sıra, önceki Kurultayda da sunulan “Mimarlık Eğitimi Veri Tabanı” hazırlığı, bu kapsamda yapılan değerlendirmelere altlık teşkil edecek önemli bir çalışma olarak görülmektedir. Bu çalışmanın sadece Kurultay tartışmalarında değil, aynı zamanda mimarlık eğitimi ile ilgili yapılan bütün değerlendirmelerde önemli bir girdi olması hedeflenmektedir.
“Gelişen Tasarım Süreç ve Teknolojileri” ile “Kapsayıcı ve Katılımcı Bir Tasarım /Araştırma Projesi Olarak Değişim” başlıkları altında meslektaşlarımız, mimarlık lisans ve lisansüstü eğitimi alanında yeni açılımlar getirmeyi hedefleyen diğer alt çalışmaları yürütmüşlerdir.
Bu dönemin bir özelliği de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 3-4 Mayıs 2007 tarihinde ilk kez düzenlenen Mimarlık ve Eğitim Kurultayı’dır. KKTC Mimarlar Odası ve KKTC’deki mimarlık okullarının ortak işbirliği çerçevesinde düzenlenen bu kurultay benzer konuları ele almış ve değerlendirmiştir. 5 mimarlık okulunun bulunduğu Kuzey Kıbrıs bir eğitim adası olmayı hedeflemektedir. Mimarlık meslek ortamıyla ilgili düzenlemeleri hem benzerlik, hem de farklılık içermektedir. KKTC Mimarlar Odasının davetlisi olarak bu Kurultaya davet edildik ve katkı koymaya çalıştık. Dördüncüsü düzenlenen Mimarlık ve Eğitim Kurultayı’nda KKTC Mimarlar Odası Başkanı Ekrem Bodamyalızade’nin, hem de KKTC Mimarlık ve Eğitim Kurultayı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Numan’ın bu özel durumla ilgili görüşleri aktarıldı.
Mimarlık eğitiminde akreditasyon, ilk kurultayımızdan beri gündemimizde olmuş, 3. Kurultay sonrasında MOBBİG’in ve Mimarlar Odası’nın ortak katılım ve katkılarıyla yürütülen çalışmalar sonucunda “Mimarlık Eğitiminde Akreditasyon Kurulu (MİAK)” oluşturulmuştur. Bunu Kurultay çalışmalarının olumlu bir sonucu olarak görüyoruz. MİAK henüz kuruluş sürecindedir, ancak önemli bir birikimi vardır ve mimarlık okullarının eşkredilendirilmesi konusunda kendisine duyulan güveni karşılayacak yapıya sahiptir. Uluslararası alanda sürdürülen çalışmaları yakından izliyoruz, akreditasyon konusunda deneyime sahip mimarlık örgütlerinin bu ortama sundukları önerileri Kurultay sürecinde değerlendirilmiştir.
Mimarlık eğitimi sırasında yapılan staj ile eğitimin tamamlanması sonrasında gerçekleştirilmesini istediğimiz meslek pratiğinin bir bütün olarak değerlendirilmesini gerekli görüyoruz. Mimarlık okullarının denetiminde yapılan stajın daha etkin bir şekilde yapılabilmesi, staj olanaklarının meslek kuruluşunun desteği ve işbirliği çerçevesinde geliştirilmesi, üniversiteler arasındaki farklı uygulamaların örneklenmesi, hayata geçirilmesi ve sonuçlarının değerlendirilmesi çok önem verdiğimiz konulardandır. “Mimarlık Eğitiminde Staj” başlıklı çalışma grubu Kurultay’a hazırlık sürecinde oluşturduğu anketle bu konuları Kurultay gündemine taşımıştır.
Mimarlık eğitimi sonrasında yapılması gerekli görülen meslek pratiğinin süresi uluslararası kurumlar tarafından 2 yıl olarak öngörülmüş ve tavsiye edilmiştir. Bilindiği gibi ülkemizde şimdiye kadar böyle bir yükümlülük bulunmamaktadır. Mesleki yeterliliklerin belirlenmesi ve karşılıklı tanınması kapsamında hazırlanan yasa tasarısında belirtildiği üzere bir mimarın unvan alabilmesi için asgari eğitimi almış olması ve en az 1 yıl süreyle meslek pratiğini yapmış olduğunu belgeleyebilmesi gerekli görülmüştür. Bizim için meslek pratiği düzenlemesinde nicelikten ziyade nitelik önem kazanmaktadır; bu nedenle sürenin 1 yıl olması yeterli görülmüştür. Bunun nasıl gerçekleştirileceği ve mesleğe kabul öncesinde başka ne gibi kriterlerin aranacağı yıllardır tartıştığımız konulardandır. Kurultay’da “Meslek Pratiği ve Meleğe Kabul Kurulu” başlıklı çalışma grubu ile bu kalıcı adımların atılması gerekliliği vurgulanmıştır.
Okullarda alınan eğitimin bütün meslek yaşamı boyunca yeterli görüldüğü, gelişen teknolojilerin ve malzemelerin bilinmesi, öğrenilmesi doğrultusunda gayret gösterilmediği dönemlerin geride kaldığını görüyoruz. Önceki kurultaylarda yapılan değerlendirmeler sonucunda 2004 yılında “Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi (SMGM)” kurulmuş ve çalışmalarını sürdürmüştür. Mimarlar Odası mesleki yetkinin yenilenmesi aşamasında aranan diğer kriterlerin yanı sıra sürekli mesleki gelişim kapsamında düzenlenen eğitim ve etkinliklere katılım şartını da getirmiştir. Bunun uygulanmasında karşılaşılan sorunlar, bu sürecin getirdiği olanaklar, uluslararası alanda yapılan düzenlemeler ve bize yansımaları Kurultay’da değerlendirilmiştir.
Mimarlık alanında getirilmek istenen düzenlemelerin yarattığı belirsizlik hepimizi ama öncelikle öğrenci arkadaşlarımızı rahatsız etmektedir. Endişelerine yürekten katılıyor ve bu sürecin genç arkadaşlarımız açısından sancısız geçmesini diliyorum. Eğitimin süresi ile ilgili tartışmalar dışında mezun olanların nasıl bir meslek uygulaması düzeni içerisinde olacakları geçmiş Kurultay’da da tartışılmıştır, bu kurultayda da tartışılacaktır.
Bu Kurultay’da ele alınan ve değerlendirilmesi hedeflenen temalardan birisi “Kamuda Mimarlık Hizmetleri”, bir diğeri de “Mimarlık Hizmetlerinde Kalite Güvencesi” olmuştur. Mimarlık ve eğitiminin bir bütün olarak ele alınması ve yeniden yapılanma sorunlarının birlikte değerlendirilmesinin temel hedefimiz olarak belirlendiğini belirtmiştim. Sürecin sadece bir yönünün ele alınarak düzeltilemeyeceği veya bir alanda yapılan düzenlemelerin tümüyle ilgili bir düzenleme yapılmadığı takdirde geçersiz olabileceği veya sıkıntı yaratabileceği hep dile getirildi. Mesleki yeterliliğin arandığı, bu alanda çok kapsamlı düzenlemelerin getirilmek istendiği günümüzde, kamunun mimarlık hizmetlerini nasıl ele aldığının ve kamunun değişik kademelerinde mimarlık hizmetlerinin nasıl yürütüldüğünün değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Öncelikle yeterli mimar ve teknik eleman istihdamının sağlanmadığının vurgulanması gerekiyor. Yapı üretimi alanında en büyük işveren olarak kamunun bu alanda yol gösterici, örnek davranışlar sergilemesi, yapı denetiminden, mimari tasarımda kalitenin aranmasına kadar çok yönlü arayışlar içerisinde olması bekleniyor.
Eğitimin akreditasyonundan meslek ortamının düzenlenmesine kadar değişik bağlamlar içerisinde kalite konusu gündemimize gelmiş ve çözüm önerileri değerlendirilmiştir. Bunların yanı sıra meslek sigortası ve yapı ortamında standartların geliştirilmesi gibi pek çok başlık ele alınmayı ve işlenmeyi beklemektedir. Kimisi henüz gündemimize girmemiştir, kimisi de henüz konuşulmakla birlikte yeteri olgunluğa ulaşmamıştır; bir bütünün olmazsa olmaz parçaları olarak ele alınmaları ve önümüzdeki dönemin tartışma konuları olarak kurumların önüne konulmaları gerekmektedir.
3. Kurultay’ın önemli tartışma konularından birisi olan Türkiye Mimarlık Politikası metni bildiğiniz gibi Mimarlar Odası Genel Kurulunda da değerlendirilerek yayınlanmıştır. Bu metnin Cumhurbaşkanından yerel yöneticilere kadar çok geniş bir dağılımı yapılarak görüşlerinin alınması ve bu politikanın benimsenmesi doğrultusunda katkı yapmaları istenmiştir. Böylesi bir metin üzerinde bizlerin görüş birliği içerisinde olmamız önemlidir şüphesiz, ancak daha da önemlisi bu metnin tüm kamuoyunca benimsenmesi ve sahiplenilmesidir. Toplumun mimarlıkla ilgili bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi, bu kapsamda yaygın öğretimden başlayacak bir eğitimin örgütlenmesi sık sık dile getirilmektedir. Benzer şekilde medya organlarında mimarlıkla ilgili konularda yol gösterici yayınların yapılması da hedefler arasındadır. İşte tüm bu çabaların üst başlığını aslında “Toplum ve Mimarlık” çalışma grubu oluşturmaktadır. Kurultayımızın son oturumunda hem bu konuda yürütülen çalışmaların bir sunuşunu izleyecek, hem de değerli katılımcıların toplum ve mimarlık ilişkisi konusunda açılımlarını dinleme fırsatını bulacağız.
Mimarlık ve planlama alanında yıllardır dile getirildiği gibi farklı planlama disiplinlerinin eğitimlerinin birbirlerinden ayrılması ve bu durumun meslek pratiği alanında yarattığı sıkıntılar hâlâ gündemimizdedir. Geçen Kurultayımızda bu alanda benimsenmesi istenen eğitim modeli farklı bileşimler ve seçenekler halinde tartışmaya sunulmuştu. Bu önerilerin farklı meslekler arasındaki zıtlaşmaların giderilmesine yardımcı olacağını umuyorduk. En azından planlama disiplinlerinde eğitim alanların birbirlerinin alanlarına ilişkin temel bilgileri almaları, ilgi duydukları alanlara tekrar dönme imkânını bulabilmeleri, meslek uygulaması alanında karşılaşılan sorunların çözümünde bir ilk adım olabilirdi, bu hedefleniyordu. Bu önerilerin, en azından diğer disiplinlerin eğitimini verenler tarafından yeterince değerlendirildiğini, farklı seçenekler ve açılımlar getirilmeye çalışıldığını söyleyemiyoruz. Meslek ortamındaki gerginlikler azalmakla birlikte sürmektedir; dileğimiz bu konuların tartışılacağı ortak platformların yaratılmasıdır. Sonuçta kimsenin uzmanlığını küçümsemeden, yapılması gereken işin gerektirdiği farklılıkta ve sayıda meslek insanının ve uzmanının bir arada çalışabileceği bir yapı ve yapılı çevre üretimi sürecinin yaratılmasıdır.
Mimarlık ve Eğitim Kurultayı IV’e hazırlık sürecinde toplam 31 toplantı gerçekleştirilmiş olup, bu toplantılardan bazıları panel etkinliği olarak değerlendirilmiştir. Bu buluşmalar kayda alınarak MEK4 Kurultay kitabına ek oluşturacak olan 4 adet panel kitapçığı yayınlanmıştır.
Mimarlık öğrencilerinin Kurultay’a katılımlarını teşvik etmek adına mimarlık eğitimini sorgulayan, eleştiren fikirlerin yarıştığı “MEK4 Mimarlık Öğrencileri Poster Yarışması” adı altında, Kurultay’ın teması olan “Mimarlık ve Eğitimi / Süreklilik ve Değişim” başlıklı fikir-poster yarışması tüm mimarlık öğrencilerine açık olarak düzenlenmiştir. Yarışmaya katılan ve ödül alan tüm posterler Mimarlık ve Eğitim Kurultayı-IV kitabında yer almış ve Kurultay tarihlerinde sergilenmiştir.
Kurultay’da geleceğin mimarları olarak öğrencilerin katılımı ve söz sahibi olmaları sağlanmıştır. Mimarlık Öğrencileri Forumu düzenlenerek öğrencilerin gözünden mimarlık eğitimi ve mesleği sorgulanmış, düşüncelerini akademisyen ortamına aktarmaları sağlanmıştır. Bu anlamda geçmiş Kurultay’larda olmayan bir ilk gerçekleştirilerek öğrenciler Kurultay’ın katılımcı kadrosunun önemli bölümünü oluşturmuşlardır.
Mimarlık Eğitim ve Kültür Araştırmaları Derleme ve Paylaşım Çalışması adı altında "Mimarlık Eğitiminde Dersler ve Tarihçeleri" başlıklı Mimarlar Odasının Mimarlık Vakfı ile ortaklaşa çalışması başlatılmıştır. Mimarlık eğitimi ile ilgili 6 tane konu başlığı belirlenerek bu çalışmalar gelecek 2009 yilindaki 5. Kurultaya kadar katılıma açık olup Kurultay’ın web sayfasına derslerin sunumu aktarılacaktır